Dubai’de Türk yatırımcıların sık yaptığı 5 hata: Dikkat etmeniz gerekenler
- İzel Argül

- 15 Eyl
- 5 dakikada okunur
Dubai, son yıllarda Türk yatırımcıların en çok ilgi gösterdiği şehirlerden biri haline geldi. Sıfır vergi avantajı, güçlü kira getirileri ve hızla gelişen gayrimenkul projeleri, birçok yatırımcıyı bu pazara çekiyor. Hem bireysel yatırımcılar hem de şirketler için cazip fırsatlar sunan Dubai, aynı zamanda uluslararası finans ve ticaretin merkezi olarak da öne çıkıyor.

Ancak her yatırımda olduğu gibi, Dubai’de de doğru adımlar atmadan yapılan girişimler ciddi riskler barındırıyor. Özellikle Türk yatırımcılar arasında sık karşılaşılan bazı hatalar, potansiyel kazançların düşmesine ya da beklenmedik kayıplara yol açabiliyor. Bu yazıda, Dubai’de yatırım yaparken en sık yapılan 5 hatayı ve bu hatalardan nasıl kaçınabileceğinizi ele alacağız. Böylece hem paranızı hem de zamanınızı koruyarak daha bilinçli adımlar atabilirsiniz.
Hata 1: Piyasa Araştırması Yapmadan Yatırıma Girmek

Dubai, göz kamaştırıcı gökdelenleri ve hızla yükselen yeni projeleriyle yatırımcıların dikkatini kolayca çekiyor. Ancak bu cazibe, çoğu Türk yatırımcının en temel hatalardan birini yapmasına neden oluyor: yeterli piyasa araştırması yapmadan yatırım kararı almak.
Birçok yatırımcı, yalnızca çevresinden duyduğu önerilerle ya da sosyal medyada gördüğü projeler üzerinden hareket ediyor. Oysa Dubai gayrimenkul piyasası, bölgeye ve projeye göre çok farklı dinamikler barındırıyor. Örneğin Downtown, Dubai Marina, JVC veya International City gibi bölgeler arasında fiyat seviyeleri, kira getirileri ve yatırım geri dönüş süreleri ciddi şekilde değişiyor.
Araştırma yapılmadan alınan kararlar genellikle iki sonuç doğuruyor:
Beklentilerin altında kira getirisi: Yatırımcı, projeden beklediği ROI’yi göremiyor.
Yanlış lokasyon seçimi: Gelişme potansiyeli düşük bölgelerde uzun vadede değer artışı sınırlı kalabiliyor.
Çözüm
Yatırım öncesinde mutlaka güncel piyasa raporlarını incelemek, bölgesel kira çarpanlarını öğrenmek ve profesyonel danışmanlardan destek almak gerekiyor. Böylece hem doğru lokasyonu seçebilir hem de uzun vadeli kazanç sağlayacak projelere yönelirsiniz.
Hata 2: Yasal Süreçleri ve Vergi Kurallarını Hafife Almak

Dubai’de yatırım süreci kağıt üzerinde hızlı ve kolay görünse de, işin içine girildiğinde yasal detayların ne kadar kritik olduğu ortaya çıkıyor. Türk yatırımcıların sık yaptığı hatalardan biri, hukuki süreçleri yeterince önemsememek ve vergi düzenlemelerini göz ardı etmek.
Bazı yatırımcılar, yalnızca satış temsilcisinin verdiği bilgilerle işlem yapıyor ve bağımsız bir hukuk danışmanına başvurmuyor. Bu durum, ileride tapu devrinde, sözleşme şartlarında ya da mülkün hukuki statüsünde sorunlar yaşanmasına neden olabiliyor. Ayrıca, her yabancı yatırımcının bilmesi gereken “freehold” (tam mülkiyet) ve “leasehold” (belirli süreli mülkiyet) ayrımı çoğu zaman gözden kaçıyor.
Vergi konusunda da yanlış anlaşılmalar sık yaşanıyor. Dubai’de gelir vergisi veya kira vergisi olmasa da, KDV (VAT), işlem harçları, tapu ücretleri ve yıllık bakım giderleri gibi kalemler yatırımcının bütçesinde önemli bir yer tutuyor. Bu maliyetleri hesaba katmayan yatırımcılar, gerçek getiri oranlarını yanlış hesaplayabiliyor.
Çözüm
Yatırım öncesinde mutlaka lisanslı avukat ve emlak danışmanlarıyla çalışmak, sözleşmeleri detaylı incelemek ve tüm masraf kalemlerini hesaba katmak gerekir. Böylece hem hukuki risklerden korunur hem de yatırımınızın mali tablosunu net bir şekilde görmüş olursunuz.
Hata 3: Yanlış Danışman veya Emlak Firmasıyla Çalışmak

Dubai gayrimenkul piyasasında fırsatlar kadar riskler de mevcut. Türk yatırımcıların en sık yaptığı hatalardan biri, lisanssız veya güvenilirliği belirsiz danışmanlarla çalışmak. Hızlı karar verme isteği ya da “daha ucuz komisyon” gibi sebeplerle seçilen yanlış aracı kurumlar, ciddi kayıplara yol açabiliyor.
Lisanssız emlak firmaları ya da bireysel aracılar, yatırımcıya eksik ya da yanıltıcı bilgi verebiliyor. Bu da yanlış projeye yönlendirilmekten, sözleşme şartlarının tam olarak açıklanmamasına kadar birçok riski beraberinde getiriyor. Daha da önemlisi, Dubai’de emlak sektörü Dubai Land Department (DLD) tarafından sıkı şekilde denetlense de, kontrolsüz bir işlem yapan yatırımcı mağdur olduğunda haklarını aramakta zorlanabiliyor.
Yanlış danışmanla çalışmanın sonuçları genellikle şu şekilde oluyor:
Yanlış projelere yönlendirilmek
Fazla komisyon ödemek
Tapu ve yasal işlemlerde sorun yaşamak
Çözüm
Dubai’de yatırım yaparken mutlaka RERA (Real Estate Regulatory Agency) lisanslı danışmanlarla çalışmak gerekir. Yatırımcıların, birlikte çalıştıkları kurumun veya danışmanın resmi kaydını kontrol etmeleri büyük önem taşır. Güvenilir bir danışman, yalnızca satış sürecinde değil; sözleşme, tapu ve kira yönetimi gibi aşamalarda da yatırımcının yanında olur.
Profesyonel Destekle Doğru Adım Atın
Dubai’de yatırım fırsatları cazip olsa da, doğru adımları atmadan bu pazara girmek ciddi riskler doğurabilir. Yukarıda bahsettiğimiz hatalar, çoğu zaman yatırımcıların kendi başına hareket etmesinden veya güvenilir danışmanlık almamasından kaynaklanıyor.
👉 Eğer siz de Dubai’de gayrimenkul yatırımı yapmayı düşünüyorsanız, profesyonel danışmanlık desteği almak yatırımınızın güvenliği açısından kritik öneme sahiptir.
Biz, RIVA Real Estate ekibi olarak:
Lisanslı emlak danışmanlarıyla çalışıyoruz,
Size en uygun bölge ve projeleri analiz ediyoruz,
Yasal süreçlerde adım adım rehberlik ediyoruz.
Doğru bilgiyle hareket etmek ve risklerden korunmak için hemen bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Hata 4: Kira Getirisi ve Giderleri Yanlış Hesaplamak

Dubai, yatırımcılara yüksek kira getirisi vaat eden bir şehir olarak öne çıkıyor. Ancak birçok Türk yatırımcı, beklentileri ile gerçek kira getirisi arasındaki farkı doğru hesaplayamıyor. Bunun en önemli nedeni, sadece brüt kira gelirine odaklanıp giderleri hesaba katmamalarıdır.
Yatırımcıların sıklıkla gözden kaçırdığı giderler şunlardır:
Aidatlar ve bakım ücretleri (özellikle rezidanslarda yüksek olabilir)
Tapu ve işlem harçları
Emlak yönetim komisyonları
Mobilya, dekorasyon ve yenileme masrafları
Boş kalma riski (vacancy rate): Kira kontratları arasındaki boşluk dönemleri
Tüm bu kalemler dikkate alınmadığında, %8-9 kira getirisi beklentisi aslında %5-6 seviyelerine düşebilir. Bu da yatırımın geri dönüş süresini uzatır ve beklenen kazancı azaltır.
Çözüm
Yatırım yapmadan önce yalnızca brüt kira gelirine değil, net kira getirisine odaklanmak gerekir. Bunun için tüm sabit ve değişken giderleri listelemek, piyasa ortalamalarını öğrenmek ve mümkünse profesyonel kira yönetimi desteği almak önemlidir. Böylece gerçekçi bir ROI hesabı yapabilir ve yatırımınızdan beklediğiniz kazancı daha sağlıklı şekilde planlayabilirsiniz.
Hata 5: Uzun Vadeli Strateji Kurmadan Sadece Kısa Vadeye Odaklanmak

Dubai’de yatırım yaparken birçok Türk yatırımcı, hızlı kazanç elde etme hayaliyle hareket ediyor. Ancak sadece kısa vadeye odaklanmak, uzun vadeli fırsatları gözden kaçırmaya yol açabiliyor.
Bazı yatırımcılar, yalnızca lansman döneminde al-sat (flipping) yaparak kâr etmeyi planlıyor. Oysa her proje aynı hızda değerlenmeyebilir ve piyasa koşullarına göre bu strateji her zaman kazandırmaz. Ayrıca, Dubai’de büyük altyapı projeleri (yeni metro hatları, marina geliştirmeleri, serbest ticaret bölgeleri vb.) uzun vadede bölge değerlerini ciddi şekilde artırabiliyor. Bu noktaları göz ardı eden yatırımcı, potansiyel kazançları kaçırabiliyor.
Yanlış kısa vadeli yaklaşımın sonuçları:
Beklenen değer artışının gerçekleşmemesi
Proje teslim tarihlerinde gecikme nedeniyle planların bozulması
Uzun vadeli kira gelirinden mahrum kalmak
Çözüm
Dubai’de yatırım yaparken her zaman uzun vadeli bir strateji oluşturmak gerekir. Alınan mülkün 5-10 yıllık perspektifte değer artışı, kira potansiyeli ve bölgesel gelişim planları dikkate alınmalıdır. Böylece yalnızca anlık kazanç değil, sürdürülebilir bir yatırım getirisi elde edebilirsiniz.
Bonus Hata: Kültürel ve Günlük Yaşam Dinamiklerini Göz Ardı Etmek

Dubai yalnızca bir yatırım merkezi değil, aynı zamanda çok kültürlü bir yaşam alanıdır. Ancak birçok Türk yatırımcı, şehrin kültürel ve günlük yaşam dinamiklerini göz ardı ederek yatırım kararları veriyor. Bu da, kira stratejilerinden mülk kullanımına kadar birçok noktada sorun yaşanmasına neden olabiliyor.
Örneğin, bazı bölgeler daha çok aileler tarafından tercih edilirken, bazıları genç profesyoneller ya da turistlere hitap ediyor. Yatırımcı bu farklılıkları dikkate almazsa, mülkünü kiraya vermekte zorlanabilir. Ayrıca yaşam maliyetleri, ulaşım imkanları, sosyal tesisler ve günlük alışkanlıklar, kiracılar için büyük önem taşıyor. Bunları bilmeden yapılan yatırımlar, beklenen talebi karşılamayabilir.
Çözüm
Yatırım yapmadan önce yalnızca fiyat ve getiriyi değil, bölgenin yaşam tarzını da analiz etmek gerekir. Hedef kitlenizin kim olacağını düşünün: uzun dönem aile kiracıları mı, kısa dönem tatilciler mi, yoksa iş amaçlı gelen profesyoneller mi? Bu sorulara doğru cevap verdiğinizde, mülkünüzün pazardaki cazibesini artırabilirsiniz.
Doğru Adımlarla Başarılı Yatırım İçin İpuçları
Dubai’de güvenli ve kazançlı bir yatırımın anahtarı, doğru danışmanla çalışmaktır. Lisanslı ve tecrübeli bir danışman, hem yasal süreçlerde hem de proje seçiminde sizi risklerden korur.
Detaylı ipuçlarını “Türk Yatırımcılar için Dubai’de Güvenilir Gayrimenkul Danışmanlığı Nasıl Seçilir?” yazımızda bulabilirsiniz:

Türk Yatırımcılar için Dubai’de Güvenilir Gayrimenkul Danışmanlığı Nasıl Seçilir?
Dubai, Türk yatırımcılar için büyük fırsatlar sunan ama aynı zamanda ciddi dikkat gerektiren bir pazardır. Piyasa araştırması yapmadan karar vermek, yasal süreçleri hafife almak, yanlış danışmanlarla çalışmak, kira getirilerini yanlış hesaplamak ve yalnızca kısa vadeli kazanca odaklanmak, en sık yapılan ve ciddi maliyetlere yol açan hatalardır.
Bu hatalardan kaçınmanın yolu, bilgiye dayalı hareket etmek ve doğru destek almaktır. Güvenilir danışmanlarla çalışarak hem yasal hem de finansal açıdan koruma sağlayabilir, uzun vadede sürdürülebilir bir yatırım stratejisi oluşturabilirsiniz.



Yorumlar